BASINA VE KAMUOYUNA

 

 

Kadın olmak, günümüzde kadının güvenle yaşama hakkının kısıtlanması ve yaşam hakkının ihlali için maalesef ki yeterli sebep olarak görülür hale gelmiştir. Kadının maruz kaldığı şiddeti önleme konusunda eğitimi olan kadınlar dahi şiddete maruz kalmaktadır.  Diyarbakır Barosu’na kayıtlı meslektaşımız Av. Müzeyyen Boylu Issı; boşanma davası açtığı ve koruma kararı aldığı halde doktor eşi Mesut Issı tarafından sokak ortasında ve çocuklarının gözü önünde 14 kurşunla öldürülmüştür. Yaşanan bu vahim olay bir kez daha göstermektedir ki; Toplumsal Cinsiyet Eşitliği bilincinin yaratılması için çalışmaların hızlandırılması ve Türkiye ‘nin taraf olduğu “ Kadına Karşı her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi - CEDAW  ” ve “ Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi - İstanbul Sözleşmesi  “ nin daha fazla etkinleştirilmesi gerekmektedir. Türkiye her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılması, Kadının Ekonomik, Sosyal ve Siyasi olarak güçlendirilmesi için her tür düzenlemeyi yapmak ve önlemi almak yükümlülüğü altındadır.

2018 yılında 440 kadın, 2019 Ocak ve Şubat ayında 74 kadın cinayete kurban gitmiştir. Kadın cinayetleri toplumun kadına bakışı ve eril dünya anlayışının bir sonucudur. Her cinayet bir acil durum çağrısıdır. Bu açıklama yetkili tüm mercileri taraf olduğumuz sözleşmelerde taahhüt edilen görevleri yerine getirmeleri için bir çağrıdır. Kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet davalarında asla ceza indirimi yapılmaması için her türlü yasal düzenlemenin  yapılmasını bekliyoruz.  Kars Ardahan Bölge Barosu Kadın hakları Merkezi olarak kadına yönelik şiddeti ve kadın cinayetlerini lanetliyor; Diyarbakır Barosu’na ve meslektaşımız Müzeyyen Boylu Issı’nın yakınlarına başsağlığı diliyoruz.